Bir saldırıda kullanılabilecek biyolojik ajanlar bakteriler, virüsler ve toksinler olmak üzere üç temel gruba ayrılabilir.
Bakteriler tek hücreli mikroorganizmalardır. Yeryüzünde ortaya çıkmış ilk yaşam formları arasındadır ve günümüzde toprak, hava, deniz, okyanus, asitli sıcak su kaynakları, radyoaktif atıklar, yer kabuğunun derinlikleri gibi birçok farklı ortamda mevcuttur. Besin döngüsünde çok önemli rollere sahip olan bakteriler gibi bazı bakteriler yararlı; bazısı zararsız; bazıları da kolera, şarbon, veba gibi hastalıklara sebep olan hastalık yapıcı zararlı bakterilerdir.
Biyolojik saldırılarda kullanılma potansiyeline sahip bakteriler ve neden oldukları hastalıklar (parantez içerisinde belirtilmektedir) şunlardır:
Bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde antibiyotikler kullanılmaktadır.
Bakteri, bitki, mantar ya da hayvan gibi canlı varlıkların ürettiği zehirli maddelerdir. Bu maddeler; temas halinde veya vücut dokuları tarafından absorbe edildiğinde hastalık yapma özelliğine sahiptirler. Diğer kimyasal zehirlerden farklı olarak bu maddeler canlılar tarafından üretilmektedir. Diğer biyolojik ajanlardan farklı olarak da cansızdırlar, dolayısıyla kendilerini çoğaltamazlar. Toksinler bu sebeplerle hem kimyasal hem de biyolojik ajan olarak değerlendirilmektedir.
Biyolojik saldırılarda kullanılma potansiyeline sahip toksinler şunlardır:
Canlı hücreler dışında çoğalamayan, sadece protein ve genetik malzemeden oluşan çok küçük parçacıklardır. Canlılığın bütün özelliklerini taşımadıkları için bazı bilim insanlarınca cansız sayılan bu varlıklar bitkileri, hayvanları, mantarları ya da bakterileri enfekte ederek çoğalırlar. Virüsler AIDS, grip, suçiçeği, kuduz gibi insanda birçok hastalığa sebep olurlar. Antibiyotiklerden etkilenmedikleri için virüslerin neden olduğu hastalıkların tedavisi zordur. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu, bağışıklık kazanmak için aşılanmadır.
Biyolojik saldırılarda kullanılma potansiyeline sahip virüslerin yol açtığı hastalıklar şunlardır: